Türk edebiyatında romantizm akımı, 19. yüzyılın ikinci yarısında batılılaşma süreciyle birlikte ortaya çıkmış bir edebi harekettir. Bu dönemdeki yazarlar, Batı edebiyatından etkilenerek, duygu, heyecan ve bireysellik gibi temaları işlemişlerdir.
Romantizm akımı, Türk edebiyatında Tanzimat Fermanı'ndan önceki döneme denk gelir. Bu dönemdeki yazarlar, özellikle divan edebiyatının sınırlamalarından kurtulmak istemişlerdir. Yeni bir edebi dil ve anlatım arayışında olan yazarlar, halk dilini kullanmaya başlamışlar ve halkın duygularına hitap etmeye çalışmışlardır.
Bu dönemin önemli yazarları arasında Namık Kemal, Şemsettin Sami, Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Ahmet Mithat Efendi ve Nabizade Nazım gibi isimler yer almaktadır. Bu yazarlar, eserlerinde özellikle aşk, özgürlük, doğa ve kahramanlık gibi temaları işlemişlerdir.
Namık Kemal'in 'İntibah' adlı romanı, romantizm akımının Türk edebiyatındaki en önemli eserlerinden biridir. Bu roman, Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemesi ve Batı'ya açılmaya yönelik bir eleştiri içermektedir. Şemsettin Sami'nin 'Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat' adlı romanı ise aşk ve macera dolu bir hikayeyi anlatmaktadır.
Romantizm akımı, Türk edebiyatında yeni bir dönemin başlangıcını simgelemiştir. Bu dönemdeki yazarlar, Türk edebiyatına Batı edebiyatının etkisini taşımışlar ve bu etki, sonraki dönemlerdeki edebi hareketleri de etkilemiştir.