Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TİTANİK’TEKİ TRAJİK YOLCU HİKAYELERİ

Dünyanın en büyük gemisi

Dünyanın en büyük gemisi olan ve batmaz denilen Titanik’in hikayesini konu alan film 1997 yılında vizyona girdiğinde en çok izlenenlerden birisi oldu. Gerek hikayesi gerekse oyunculuklarıyla öne çıkan filmdeki trajik yaşam hikayeleri de dikkat çekti.

1997 yapımı ünlü film Titanic, tarihin en korkunç felaketlerinden birini konu alırken, gerçek hayattan pek çok yolcunun hikayesini de beyaz perdeye taşıdı. James Cameron’ın yönettiği ve Leonardo DiCaprio ile Kate Winslet’in başrollerini paylaştığı bu film, izleyicileri büyülemeyi başarmıştı. Ancak, pek çoğumuzun belki de farkında olmadığı bir gerçek var. Filmde gördüğümüz bazı kişilerin hikayeleri gerçekten de Titanic gemisine binmiş ve o korkunç geceyi yaşamış insanlara dayanıyor.

Margaret Brown: Bir hayırsever ve aktivist olarak bilinen Margaret Brown, Titanic’in yolcularından biriydi. Margaret başkalarına olan özverisi ve merhametiyle tanınıyordu. Filmde Jack’e oğlunun takım elbisesini verdiği sahneyi hatırlarsınız. Gerçek hayatta bundan çok daha fazlasını yapmış, kurtarma botlarına yolcuları yönlendirmek için kahramanca çabalar göstermiş ve son dakikaya kadar kendi güvenliğini hiçe saymıştır. Okyanus gemisi Carpathia tarafından kurtarıldıktan sonra bile, Margaret felaketten sağ çıkanlara maddi ve psikolojik destek sunmak için birçok komite kurdu. Bütün bu yardımlarının sonucunda ona “Batmayan Molly Brown” ismi verildi.

 Kaptan Edward Smith: Titanic’in kaptanı Edward Smith işçi bir aileden geliyordu. 1867 yılında çırak olarak kariyerine başladı ve 13 yaşında okulu bıraktı. İlerleyen dönemlerde kariyerine gemilerde çalışarak devam etti. Titanic’in yolculuğu sırasında White Star Line’ın en deneyimli kaptanı olarak, 40 yılı aşkın bir süredir denizde çalışıyordu. Titanic’in talihsiz seyahati, emekli olmadan önceki son yolculuğu olacaktı.

J. Bruce Ismay: Joseph Bruce Ismay, White Star Line şirketinin başkanı ve yöneticisiydi. Gösterişli ve eşsiz Titanic’i yaptırarak rakiplerinin önüne geçmeyi planlıyordu. Gemideki cankurtaran botlarının sayısını 48’den 16’ya düşürme konusunda tartışmalı bir karar vermişti. Gemiden kurtulduktan sonra, kadınlar ve çocukları gemide terk ettiği gerekçesiyle halkın tepkisiyle karşılaştı. İnsanlar onun ‘korkak’ olduğunu söyledi, bu sıfat sonsuza kadar Ismay’in üzerine yapıştı. Filmde de karakter bu şekilde tasvir ediliyor.

Thomas Andrews: Titanic’i tasarlayan Thomas Andrews, geminin ilk ve son seyahatine katıldı. Titanic buzdağına çarptıktan sonra Andrews, geminin batmakta olduğunu fark eden birkaç kişiden biriydi. Andrews, cankurtaran botlarına binmek isteyen yolculara yardım etti. Kabinleri bizzat kontrol ederek insanlara can yelekleri takmalarını söyledi ve onları güverteye götürdü. Cesur çabalarına rağmen, Titanic ile beraber Andrews de okyanusun derin sularına gömüldü.

John Jacob Astor: John Jacob Astor, Titanic’in birinci sınıf yolcularından biriydi. Amerikalı milyoner Astor ailesinin bir üyesi ve İspanyol-Amerikan Savaşı’nda görev yapan bir albaydı. Astor, Titanic’teki en varlıklı yolcu olarak kabul ediliyor ve o dönemde dünyanın en zengin insanları arasında yer alıyordu. Felaket günü öldüğünde yaklaşık olarak 87 milyon dolar serveti vardı. Bu miktar 2021 yılında 2.44 milyar dolara denk geliyordu. Şimdi muhtemelen çok daha fazladır.

William McMaster Murdoch: William Murdoch, Titanic’te görevli subay ve deneyimli bir denizciydi. Felaket günü güvertede nöbetteydi. Çarpışmayı önlemek için çaba gösterse de buz dağı geç fark edilmişti. Mürettebatın kazadan önce tepki vermek için sadece 37 saniyesi vardı. James Cameron’ın filmde Murdoch’ın tasvir etme şekli tartışmalara yol açmıştı. Murdoch’ın yeğeni, karakterin karmaşık ve belirsiz olduğunu söylüyordu. Bunun üzerine film yapımcıları, Murdoch’ın memleketini ziyaret ederek onun anısına kurulan bir vakfa bağış yaptı.

Frederick Fleet: Titanic’in battığı gece denizi gözetlemekle görevli olan iki kişi vardı. Bunlardan biri Frederick Fleet adında bir gençti. Gemiden sağ kurtulduktan sonra, felaketi araştıran Amerikan ve İngiliz komisyonları önünde ifade verdi. Yolculuk sırasında kendisine dürbün verilmediğini, yoksa buzdağının çok daha önceden fark edeceğini iddia etti. Fleet’in ifadesine rağmen, bazı uzmanlar gece karanlığında dürbünün de işe yaramayacağını düşünüyordu.

Madeleine Force: Yolculuk sırasında 18 yaşında olan Madeleine Force, John Jacob Astor’ın eşiydi. Fransa’nın Cherbourg şehrinden kocası, kocasının uşağı Victor Robbins, hizmetçisi Rosalie Bidois ve hemşiresi Caroline Endres ile birlikte Titanic’te birinci sınıf yolcu olarak yer alıyordu. Ayrıca Astor’un Airedale cinsi köpeği Kitty’ de yanlarındaydı. Madeleine, gemiye binerken beş aylık hamileydi. Ayrıca o gün kazadan kurtulan şanslı isimlerden biriydi.

Charles Lightoller: Charles Lightoller, Titanic’in ikinci kaptanıydı. Gemi batmadan önce atlayarak kaçmayı başardı ve ters dönmüş bir bota tutunarak hayatta kaldı. Felakette kurtulan en yüksek rütbeli kişiydi. Kazadan sonra Lightoller gemilerde yolcu güvenliği önlemlerinin iyileştirilmesi konusunda çalışmalar yaptı. Önerileri arasında cankurtaran botlarının sayısının artırılması, kullanımları konusunda eğitim verilmesi, diğer gemilerle 24 saatlik radyo iletişiminin sağlanması ve tehlikeli hava koşulları hakkında uyarıların iletilmesi gibi önemli değişiklikler vardı. Onun çabaları günümüzde, yolcu taşımacılığı standartlarının şekillenmesine yardımcı oldu.