Milli birlik ve beraberliğimizi taçlandıran, Çanakkale'nin geçilmeyeceğini tüm dünyaya kanıtlayan kutlu zaferin yıl dönümü.'Çanakkale Geçilmez' sözünün tarihe yazıldığı gün olan 18 Mart 1915, Türk tarihinde bir askeri zafer olmaktan öte inanç, azim ve dayanışma ile örülmüş bir destanın yaradılış tarihidir.
18 Mart Çanakkale Zaferinin anma törenleri corona virüs önlemleri nedeniyle bu sene görkemli bir şekilde yapılamadı. Tarihin akışını değiştiren ve Kurtuluş Savaşı'nın meşalesini ateşleyen bu büyük zafer, vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Çanakkale Zaferi, Türkiye'de Atatürk anıtlarına ve Şehitliklere çelenk koyularak kutlanırken vatandaşlar 18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili tarihi notları merak edip araştırmaya başladı. Türkiye'nin kaderini değiştiren, Çanakkale'nin geçilmeyeceğini tüm dünyaya kanıtlayan 18 Mart Çanakkale Zaferinin üzerinden 106 geçti...
Bu olay savaşın seyrini değiştirdi. 18 Mart günü Türk askeri, var gücüyle direndi ve vatan sevgisiyle savaştığı işgalcileri püskürttü. Denizde bozguna uğrayan düşman kuvvetleri, bu kez Çanakkale'ye karadan girmek istedi.
Karşılarında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk birlikleri vardı. 25 Nisan 1915 sabahı tarihin akışını tamamen değiştiren 'Çanakkale Kara Savaşları' başladı. Önce Anafartalar, sonra Conkbayarı Zaferleri geldi. Düşman kuvvetleri çekildi. 'Çanakkale Geçilmez' sözü tüm dünyaya kanıtlandı.
Tarihler 1915 yılının 18 Mart'ını gösteriyordu. İstanbul'a karadan değil de denizden daha kolay ulaşılacağını düşünen İngiliz ve Fransızlar rotalarını Çanakkale Boğazı'na çevirdiler. O dönemin en büyük deniz gücü, üç filo olarak Çanakkale Boğazı'na girdi. Türk kıyı gözetleme postalarının o güne kadar gördüğü en fazla gemi Boğaz'a yaklaşıyordu. 18 muharebe gemisi, refakat kruvazörleri ve mayın aramatarama gemilerinden oluşan yüzden fazla gemi sayıca yetersiz Türk donanmasına doğru ilerliyordu.
Donanmanın ilk grubunu oluşturan filoda, İngilizlerin Queen Elizabeth zırhlısı ile Inflexible, Lord Nelson ve Agamemnon savaş gemileri bulunuyordu. İkinci grupta ise İngiliz Kalyon Kaptanı komutasında Ocean, Irresistible, Wengeance Majestic gibi savaş gemileri yer almıştı. Üçüncü filo ise Prince, Bouvet, Suffren gibi Fransız savaş gemilerinden oluşuyordu. 18 Mart sabahı düşman savaş gemileri şiddetli bir ateşe başladılar. Rumeli Mecidiyesiyle merkez bataryaları şiddetli bir ateşe tutuldu ve gemiler Hamidiye istihkamlarına yüklendi. Bunu gören Dardanos tabyamızın bataryaları ateşi üzerlerine çekmeye çalıştı. Az sonra, tüm gemiler, Dardanos'a saldırdı. Bu arada Mesudiye tabyası da ateşe başlamıştı. Mesudiye üzerine ateş açılınca Hamidiye onun yardımına koştu.
Tarihler 1915 yılının 18 Mart'ını gösteriyordu. İstanbul'a karadan değil de denizden daha kolay ulaşılacağını düşünen İngiliz ve Fransızlar rotalarını Çanakkale Boğazı'na çevirdiler. O dönemin en büyük deniz gücü, üç filo olarak Çanakkale Boğazı'na girdi. Türk kıyı gözetleme postalarının o güne kadar gördüğü en fazla gemi Boğaz'a yaklaşıyordu. 18 muharebe gemisi, refakat kruvazörleri ve mayın aramatarama gemilerinden oluşan yüzden fazla gemi sayıca yetersiz Türk donanmasına doğru ilerliyordu.
Donanmanın ilk grubunu oluşturan filoda, İngilizlerin Queen Elizabeth zırhlısı ile Inflexible, Lord Nelson ve Agamemnon savaş gemileri bulunuyordu. İkinci grupta ise İngiliz Kalyon Kaptanı komutasında Ocean, Irresistible, Wengeance Majestic gibi savaş gemileri yer almıştı. Üçüncü filo ise Prince, Bouvet, Suffren gibi Fransız savaş gemilerinden oluşuyordu. 18 Mart sabahı düşman savaş gemileri şiddetli bir ateşe başladılar. Rumeli Mecidiyesiyle merkez bataryaları şiddetli bir ateşe tutuldu ve gemiler Hamidiye istihkamlarına yüklendi. Bunu gören Dardanos tabyamızın bataryaları ateşi üzerlerine çekmeye çalıştı. Az sonra, tüm gemiler, Dardanos'a saldırdı. Bu arada Mesudiye tabyası da ateşe başlamıştı. Mesudiye üzerine ateş açılınca Hamidiye onun yardımına koştu.